Olimpik Okçulukta Nişan Alırken Yapılan 9 Hata ve Çözümleri
Güçlü bir teknik geliştirmek zaman, koçluk ve kimsenin görmezden gelemeyeceği bir şeyi gerektirir: pratik. Nişan konusunda sıkıntı yaşayan birinin düzelteceği küçük hatalar okların gruplanmasında çok büyük rol oynayabilir. Bu hataları okçular ve antrenörlerinden daha iyi kim bilebilir peki? Gaziantep Okçuluk Kulübü olarak derlediğimiz yazıda dünyadan çeşitli koçlar ve okçular olimpik okçulukta nişan alırken yapılan 9 hatayı ve çözümlerini anlatıyor.
1. Bırakış Sırasında Nişan Kaybı
“Bir okçu nişan alırken tek bir noktaya odaklansa bile bırakış esnasında nişan almaya devam etmeyebiliyor.”
Londra 2012 Olimpiyat Şampiyonu Ki Bo Bae.
Nişangahın (kendisi çember içinde pin kullananlardan) çevresini hedefe oturtmanın doğru bir yaklaşım olmadığını anlatıyor: “Bir çok okçu çembere odaklanıyor fakat yapmaları gereken şey hedef üzerinde yalnızca pin noktasına odaklanmak.
2. Nişan Almaya Fazla Odaklanmak
Gaziantep Okçuluk Kulübü Antrenörü, nişana fazla odaklanmanın (overaiming) da sıkıntı bir durum olduğunu dile getiriyor. “Çok fazla düşünmek ve nişangaha çok fazla odaklanmak birbirine bağlı. Eğer çok fazla düşünüyorsanız, fazla nişan alıyorsunuz demektir, bu da yayı daha uzun süre elde tutmaktır.”
Bunu çözmenin yolu ise antrenman yapmak. Italyan Antrenör Wietse van Alten da antrenman programının ciddi bir şekilde uygunlamasını söylüyor: “Yarışma sırasında atış çizgisininde, antrenmanda yaptığınızdan daha fazla bir şey yapmayın. Atışlarınız antrenmanınızla birebir aynı olmalıdır.”
Ufak not: Okçuluğa yeni başlayan ve henüz öğrenme sürecinde olan bir okçuysanız antrenmanlarınız yarışma antrenmanlarından farklı, öğrenme ve düzeltme odaklı, olacaktır.
3. Yayı Uzun Süre Tutmak
Atış rutini ve istikrarlı zamanlama birçok antrenöre göre gruplamanın anahtarı. Çoğu başarılı okçu tam çekiş sırasında çok az zaman harcıyor – tabi ki asıl nokta kendi zamanlamanıza uymanızdır.
En zorlayıcı şeylerden birisi antrenman sırasındaki atış hızı ile yarışma sırasındaki hızını eşitleyebilmek.
Bernardo Oliveira
Birçok kişinin yavaşladığını ve yayı çok daha uzun süre tuttuklarını fark edeceksiniz. İnsanlar heyecanlanıyor ve içinizi ferah tutmak o kadar da kolay olmuyor. Eğer bir yarışmada gerçekten ama gerçekten kendinize güvenmiyorsanız atış rutininizi tutturmak çok da kolay değil.
4. Rüzgarla Savaşmak
Bence en kötü hata, kontrol edemediğin hatadır. Rüzgarla sürekli olarak mücadele içindesin fakat rüzgarla savaşmana gerek yok, yalnızca rüzgarı kabul et ve atışını yap.
Ana Maria Rendon
Kolombiya fazla rüzgarlı olmadığı için takım antrenman yaparken farklı yerlere nişan alıp (nişangah ayarları ile oynayarak) oklarının uçuşlarının hedef üzerindeki farklılıkları inceliyor. “Kırmızıya nişan alıp sarıyı vurabilmek size güven veriyor” diye ekliyor.
Amerikan Antrenör Mel Nichols nereye nişan alırsanız alın o noktaya güvenmenin gerekliliğini belirtiyor ve ne kadar rüzgar olursa olsun bu noktanın size en iyi atışı vereceğini ekliyor : “İnsanlar farklı bir noktaya nişan almaya başlayınca kendilerine güvenmemeye başlıyor”.
5. Ekipmana Kafayı Takmak
Kendinizi en yeni ve en şaşalı parçalara kaptırabilirsiniz fakat bu en eski okçuluk hatalarından biridir.
Önce tekniğinizi düzeltin, aynı teknikle aynı şekilde defalarca atmaya alışın; sonra ekipmanın yaratabileceği hatalar üzerinde endişe duymaya başlayın. Genel olarak konuşmak gerekirse istikrar konusunda ekipman atıcıyı geçer.
Easton Archery Ok Mühendisi George Tekmitchov
“Dünyadaki en iyi okçular zamanlarının yüzde doksan beşini fiziksel ve mental antrenmanlarla, geri kalanını ekipman ile harcıyor.” diye ekliyor Mühendis Tekmitchov.
6. Sırt Kaslarını Yeterince Kullanmamak
Düzeltmesi en zor olan şeylerden birisi de elinizin kirişi bıraktığında istemsiz olarak öne gitmesidir – tamamen geriye gitmesi gerekirken.
“Kirişte yalnızca parmaklarınızın tutuşu değil kürek kemiklerinizin kuvveti de bulunmalı. Tamamen omuzlarınızın hareketi ile alakalı.” diye belirtiyor dünya şampiyonu Kim Woojin.
Naomi Folkard ekliyor: “ İnsanlar çekişe geçerken kullandıkları kasları değiştiriyorlar Çekme sürecini anlamak, hareketi aynı tutmak ve iyice açılmak iyi bir atış yapmak için önemli.”
7. Yayı İtmemek
“Antrenörler bana hep iyice çekmemi söyledi, fakat kimse bana itmemi ve nasıl itmem gerektiğini söylemedi. Sanırım bu da genelde yapılan hatalardan biri. ” diyor Lisa Unruh.
Anlattığı şey ise, kirişi çektikten sonra yayı diğer elimizle ittirmek, böylece tam açılarak yayı en iyi şekilde kullanmak.
“Geçen sene (2016), yayı ittirmenin önemini farkettim ve ittirmeye daha fazla odaklanmam gerektiğini anladım.”
“Geçen sene” Lisa olimpiyat oyunlarında gümüş madalya aldı. Sizce tesadüf mü?
8. Atışı Clicker ile Bitirmek
Hedef Paniği veya Kore’deki adıyla clicker felaketi yarışma sırasında başınıza gelebilecek en kötü şeylerden. Tam anında oku çıkaramamak, kolunuzda ittirecek güç bulamamak veya hedefi şaşırmak clicker’i düzgün kullanmamaktan kaynaklanıyor.
“Clicker atışınızın sonu değil, başlangıcıdır” diyor Hollandalı sporcu Sjef, “Clicker ile atışınızı sabitlemenin yolu yay tutan eliniz ile dirseğinizi birbirinden olabildiğince uzağa götürmek ve atış bitene kadar gevşememek.”
Sjef’e göre atış ok hedefe saplandığında bitiyor.
9. Tekniği Birebir Kopyalamak
“Kullandığın teknik yalnızca sana ait. Herkesin tekniği kendine. Benim tekniğim tamamen bana özel”
JC Valladont.
Güçlü bir atış için 3 şeyin öneminden bahsediyor.
Herkesin tekniği farklı olmakla beraber merkezde aynı şeyler yatıyor:
- Atışı tek harekette tamamlamak
- Sağlam bir duruşa sahip olmak
- Hedefe uzanan kolu güçlü olması
JC, bir çok insanın atış sonrası çeşitli hareketler yaptığını fakat bunların tamamen şov olduğunu düşünüyor: “Ok zaten uçuyor, en kritik nokta parmaklarını açtığın o salisede yatıyor.”
